Hayata Röveşata Çeken Adam (A Man Called Otto)

Genel Tanıtım

Türkçe’ye “Hayata Röveşata Çeken Adam” olarak çevrilen “A Man Called Otto” filmi, 2015 tarihli İsveç yapımı, “A Man Called Ove” filminin tekrar yapımıdır. Önce sinemalara giriş yapıp daha sonra Netflix’te çokça beğeni toplamıştır. 2022 yapımı komedi-drama filminin yönetmen koltuğunda Quantum of Solace, World War Z gibi filmlerin yönetmenliğini ve yapımcılığını yapmış olan Marc Forster bulunmaktadır. Başrolünde de huysuz ihtiyar Otto rolünde izlediğimiz Oscar ödüllü oyuncu Tom Hanks yer almaktadır. 

Filmin İMDb puanlaması, yaklaşık 137 bin oyla 7.5 tir. Etkileyici bir hikayeye sahip olan bu film, üç farklı Oscar ödülüne aday gösterilmiştir. Eleştirmenlerden genel olarak olumlu eleştiriler almış ve 50 milyon dolarlık bir bütçeyle dünya çapında 113,1 milyon dolar hasılat elde etmiştir. Eğer hala izlemediyseniz, filmin başarıları ve başrolü bir şans vermeniz için zannımca yeterli. 

Prodüksiyon

2017’nin Eylül ayında, Tom Hanks’ın, “A Man Called Ove” filminin İngilizce uyarlamasında başrol oynayacağı ve aynı zamanda Playtone ortağı Gary Goetzman, eşi Rita Wilson ve SF Studios’un, Fredrik Wikström Nicastro ile birlikte yapımını üstleneceği açıklandı. 2022’nin Ocak ayında filmin yönetmeninin Marc Forster olacağı ve senaryosunu David Magee’nin yazacağı onaylandı. 10 Şubat 2022’de Sony Pictures’ın, Avrupa Film Piyasası’nda film haklarını yaklaşık 60 milyon dolara ön alım yaptığı duyuruldu. Çekimler 2022’nin şubat ayında Pennsylvania’nın Pittsburgh şehrinde başladı ve mayıs ayında sona erdi.

Müzik

Filmin müzikleri Thomas Newman tarafından bestelendi. Filmin müzik albümü 30 Aralık 2022’de Decca Records tarafından yayınlandı. Albümde ayrıca Rita Wilson ve Sebastian Yatra’nın 2 Aralık 2022’de yayınlanan Oscar adayı “Till You’re Home”  parçası da yer alıyor. Filmin müziği, En İyi Orijinal Şarkı dalında aday gösterildi.

Başlık metninizi buraya ekleyin

Sizi sarsan bir olay yüzünden hayatınız bitmiş gibi hissettiniz mi hiç? Aslında kaba olmak istemediğiniz, ama tavırlarınızı kontrol edemeyip herkese karşı somurttuğunuz? Sonra karşınıza birisi çıkar bir gün. Tolstoy’un da dediği gibi, “Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.” Bu hikayede de ikinci durum mevcut. 

Kendi hayatını sonlandırmak üzereyken, bir anda karşısındaki eve cıvıl cıvıl bir ailenin taşınmasıyla değişen büyük kalpli Otto’nun hikayesi. Filmi izlerken o kadar gülüyorsunuz ki, arada bir durup, “Bir saniye, bu üzücü bir film, sanırım biraz üzülmem lazım” diyorsunuz kendi kendinize. Dikkatli bakarsanız Otto aslında kaba değil, sadece kibar davranmıyor. Çünkü çok yalnız hissediyor, insanların kendini umursamadıklarını düşünüyor. (Bu ayın kütüphanesine giderseniz, Dört Anlaşma kitabında varsayımlarla ilgili bir bölüm bulabilirsiniz 🙂 )

Filmi izlerken annem: “İç iki tane hap işte, her şeyi deniyor” dedi gülerek. Ama konu adamın hayatını sonlandırması değil zaten. Çünkü asıl yapmak istediği şey o değil. Herkes gibi, Otto da sevmek ve sevilmek istiyor. Bu hayat yalnız çekilmez. Otto, karısından bahsederken, “Ondan önce hiçbir şey yoktu, ondan sonra da hiçbir şey yok” dediğinde Marisol, “ben varım” şeklinde karşılık verirken aslında “ben buradayım, seni önemsiyorum ve senin için endişeleniyorum” demek istemişti. Ama o zamanlar Otto, hayatta istediği şeyin yalnız olmamak olduğunu anlamamıştı. Taa ki, Marisol, ona “İnsanlar aptal olduğu için hiçbir şey beceremeyeceklerini düşünüyorsun, bu yüzden her şeyi senin yapman lazım değil mi? Ama biliyor musun? Her şeyi tek başına yapamazsın. Kimse yapamaz. Biri senin gününü güzelleştirmeye çalışıyorsa ona izin vermen lazım, bu kişi aptal biri bile olsa” demişti.

İnsan, fıtrat olarak her şeyi kendisinin en iyi yaptığını düşünmeye meyillidir. Ama bunun yüzünden her şeyi kendi yapmaya kalkarsa, hem her şeyin altında ezilir hem de yapayalnız kalır. Çünkü benlik ve enaniyet, insanları uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramaz. 

Ama çocuklar anlar. Marisol’un küçük kızı, çizdiği resimlerde sadece Otto’yu renkli boyamıştı, ama resimlerde adamın suratı asıktı. Bu da, Otto’nun aslında mutlu olma potansiyeline sahip olduğunu, ama etrafındaki güzellikleri fark etmeye ihtiyacı olduğunu gösteriyor.

FIlmden Replikler

“Her zaman yapacağımız şeyler için yeterince vaktimiz olduğunu dü­şünürüz. Oysa zamanın da söyleyecekleri vardır. Bazen bir şeyler olur ve arkasından “keşke” ile başlayan cümleler kurarız.”

İnsanlar Ove’nin dünyayı siyah beyaz gördüğünü düşünürdü. Oysa karısı renkli biriydi. Ove’nin gördüğü bütün renkler ondaydı…

Bizim Gözümüzden Film Yorumu!

Dilara

★★★★☆

Çok uzun zamandır listemde olan ama bir türlü oturup izlemediğim ve şimdi de neden daha önce izlememişim diye düşündüğüm bir filmdi. Film bittikten sonra, “bu ne, nasıl hemen bitti?” dedim, çünkü genel olarak filmlerde aksiyon görmeye alışmışım. Ama bu film de kendisine göre çok doluydu, zaten çok akıcıydı. Görsel efektleri, müzikleri, karakterleri, her şeyiyle çok güzeldi. Sadece bazı yerler yarım kaldı gibi hissettim, özellikle de şirketle ilgili konular. Son olarak şunu söylemek istiyorum: Dünyanın, Marisol gibi güzel kalpli insanları bir araya getirecek, insanları önemseyen birleştirici kişiliklere ihtiyacı var.

Polat

★★★★☆

Arkadaşlarımla beraber keyiflice izlediğim bir filmdi. Sürekli karşımıza seri üretim halinde çıkan aksiyon ve komedi filmlerine ara vermek için güzel bir seçim. Başrolünde Tom Hanks olan bir filmin kötü olacağına ihtimal vermiyordum zaten. 




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *