Haiku 

Şiir… Çok farklı bir dünya. Ne bir düzyazı kadar sıradan, ne de bir masal kadar fantastik. İnsanı, duygularıyla oradan oraya sürükleyebilecek kadar güçlü aynı zamanda. Bazen 4 mısradan oluşan, bazen 8 mısradan oluşan bazen de sadece 2 mısradan oluşan o büyülü sözcükler, içimizdeki duyguları en mükemmel şekilde canlandırmayı başarırlar. Her insanın içinde farklı duygular oluşturma potansiyeline sahiptirler. Birinde özlem, bir diğerinde hüzün, bir diğerinde ise gerginlik. Belki de tam olarak bu yüzden şiir, bizi alır ve kendi içimizde bir yolculuğa çıkarır.  Heian dönemi, Japonya tarihinde altın çağ olarak gösterilebilir. Saray aristokrasisinin aktif olarak yeni bir estetik arayışı içerisinde olması sebebiyle edebiyat ve sanat alanında önemli gelişmeler gösterilmiştir. Bu dönem ele alındığında edebiyat ve sanat alanında birçok yenilik ve gelişme gözlemlenebilir. Dönemin en dikkat çıkan edebiyat eserleri arasında Waka tarzı şiirler görülmektedir. Bu şiir türü 5-7-5-7-7 ölçüsü ile yazılır. Heian dönemi aynı zamanda Japonya’nın, Çin’den oldukça etkilendiği bir dönemdir. Edebiyattan da etkilenen Japon şairler, doğa ve doğanın güzelliklerini daha fazla vurgulamaya başlar. İlerleyen dönemlerde Waka şiirleriyle beraber, Çin’den alınan ilhamların devamı ile ‘Haika no renga’ adında yeni bir şiir akımı gelişir. Birçok şairin bir araya gelerek, sırayla dizeler yazdığı ve sonunda uzun bir şiir zinciri oluşturduğu bu akım, Haiku’nun ortaya çıkmasında önemli rol oynar. Haiku, Waka tarzı şiirden daha kısa olarak 5-7-5 ölçüsünde yazılır. 17. yüzyıla gelindiğinde ise hayatının büyük bir kısmını yolculuk ederek ve şiirler yazarak geçiren Matsuo Bashō, Haiku tarzının en büyük şairi olarak gözler önüne çıkar. Bashō, şiirlerinde özellikle mevsimsel ve doğayı vurgulayan kelimeler kullanır. İnsanın kendisini yansıtmasını da hedefleyerek, anın büyüsünü yaşarken kısa bir şekilde, belirli kelimelerle ifade edilmesi Haiku şiirinin en önemli özellikleridir. İşte Bashō’nun yazdığı en iyi Haiku’lardan birkaç örnek: Eski, sessiz bir gölet.Bir kurbağa gölete atlar,Sıçrama! Yine sessizlik. Sonbahar ay ışığı-bir solucan sessizce kazarkestanenin içine. Alacakaranlık yağmurundabu parlak renkli ebegümeci –Güzel bir gün batımı. Haiku’nun yükselişe geçmesiyle beraber halk, bu türü esinlenerek farklı şekillerde yazmayı dener. 19. ve 20. yüzyıllarda batı etkisi ile beraber tamamen farklı bir forma dönüşmeye başlayan tür, artık daha serbest stilde, dil bilgisi kurallarının ve hece ölçüsünün daha esnek kullanıldığı bir hale bürünür. Bununla beraber yaşadığımız zamana kadar gelmiş olan Haiku, büyük ilgiyle takip edilen türlerden birisi konumundadır. Hala farklı teknikler ile denense de, orijinal formu olan 5-7-5 ölçüsü ile de kullanılmaya devam etmektedir. Japonca “Kigo”, yani “mevsimlere özgü kelime”ler kullanarak, yaşadığı mevsimin güzelliklerini çağrıştıracak ifadeler ile insan, içinde bulunduğu o güzellikleri daha da ayrıntılı gözlemleme fırsatı bulur. Bu yaptığı gözlemler ile o anın gerçekliği ve yaratılan güzelliklerin bir kez daha farkına vararak kendisini ifade etme fırsatı bulur. Dünya, doğa ve kendisini bir araya getirerek kendi dünyasını, dışarıdaki dünyayı ve o anı harmanlayarak bir şiir ortaya çıkarır. Sade ve kısa ifadeler kullanmasıyla da beraber o an içerisindeki hislerini bulandırmadan, kaybolmadan en basit ve öz haliyle yazıya döker.  Bashō’nun önemli bir figür olarak bulunduğu ve asırlardır yazılmaya devam eden bu şiir türü, belki de insanın kendisini ve etrafını gözlemleyip, fark etmesi adına edebiyatı kullanabileceği en iyi yöntemlerden birisidir. Kendi Haiku şiirimle sizleri de denemeye davet ediyorum.. かぜがふる                 Rüzgar esiyorはなといっしょに     Çiçeklerle beraberこのよるに                 Bu gece