Kırk Meselesi

Kırk meselesi var bir de bilinmeyen;

kılı kırk yararcasına, titizlikle

o günü beklemekte her bir nefer.

 

Gün doğumlarında aranırdı çoğu zaman,

gün batımları kovalardı her an

içlerindeki süruru.

 

Bu devrin insanı unuttu kırk meselesini.

Bir vicdan içindeki gökyüzü,

İklimlerin sıyrıldığı bir gökyüzü.

Kırk ile varılırdı

sonsuz bahar kentine.

Bu devrin insanı unuttu kırk meselesini.

 

Bu çağ, unutulmuş nimetler çağı.

Bu çağ, kayıpların çağı.

Örterken üstümüze bu amansız zamanı,

bu çağ vicdanın

kayıp soluklarını arıyor.

Arkadaşlarınızla paylaşmak için...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir