Yağmur’a Ağıt

Yağmur’a Ağıt Nemocuuk Kasım 15, 2024 Vareden’in adıyla insanlığa inen nur, Bir gece yansıyınca kente sibir dağındanToprağı kirlerinden arındırır bir yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından.Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayatEn müstesna doğuşa hamiledir kainat.” Gönlüme yağan yağmurdan Haberin var mı sevgili?Kim bilirdiRuhumun bulutlarınınAğlamaya başlayacağını? Sen bilirdin, değil mi?Sen, Bilir miydin sevgili? Yağmurlar var gönlümde. Dışarıya yağmur yağıyor. Ben, Yağmurdan hoşlanmıyorum sevgili. Gel, dindir yağmurlarımı. Bildir bulutlara gelişini. Bulutlar utansın Sen varken Yeryüzünü ıslatmaya. Şemsiye ol bana, Nefretin yağmurundan koru beni. Çatım ol, Yağmurlar ulaşmasın bizlere. Evim ol, Sırılsıklam yapan tek şey beni, Aşkın olsun. Gelirsen bana, Gelmezsen sana aşk olsun. Gel, ey yağmurları dindiren; Aşk olsun! Sen gel sevgili, Açılmazsa yollar utansın. Sen çık yola, Yolunu keserse Eşkıyalar utansın. Uç, aç kanatlarını, İzin vermezse rüzgar utansın, Seni ıslatırsa Yağmur utansın.  Yağmur, utansın.  Dışarıya yağmur yağıyor sevgili. Benim sana en çok ihtiyaç duyduğum an, İşte tam bu an. Ben yağmuru sevmem sevgili. Gel yağmurda ıslanalım der misin? Deme. Dışarıda insanlar, hayvanlar ıslanırken Ben nasıl mutlu olabilirim sevgili? Nasıl sevebilirim yağmuru? Sen gel, Yağ gönlüme sevgili. Senin ıslattığın herkesin Huzurla dolsun içi, İnşirah bulsun kalbi. Sen öyle gel, öyle ıslat beni. Sen, ıslat beni. Kimsecikler üşümesin senin yağmurunda. Herkes dilden dile anlatsın Gönlüme nasıl yağdığını. Cümle alem bilsin Yağmurlarınla sırılsıklam olduğumu. Yağacaksan sen yağ sevgili. Yağacaksan, sen yağ. Dışarıya yağmur yağıyor. Ben, ruhumun askılıklarına takılmış bir haldeyim. Ruhumun aksiliklerine… Kara bulutlar yalnızca Benim göğümü kaplıyor. Yağmur her yere yağıyor lakin Ben karanlıklar içerisindeyim sadece. Beni sensizlik bu hale getirdi sevgili. Senin ışığın olmadıkça Bütün dünya bana karanlık sevgili. Senin nurunu görmüşken ben, Binler güneş olsa Bana yeter mi sevgili? Gözlerim kör, Gözlerim kör senden başkasına sevgili. Kimsecikler yetmiyor, Senden başka, Sonsuzluğa alışkın şu ruhuma. Gökyüzü yetmiyor bana sevgili, Çırpınıyorum Gökyüzünün ötesini görmek için. Deniz yetmiyor bana sevgili, Biliyorum Onun da bittiğini, Biteceğini.Ruhuma sen lazımsın sevgili, Bana sen lazımsın.İnsanların “Su, su!” diye inlediği şu çölde Sudan geçtim ben. Dilime darılırım “Sen!”den başka bir şey Söylerse sevgili. Seraplarımda sen varsın sevgili. Etrafım çamur, Sana koşamıyorum. Sen gelsen sevgili; Çamur çamur oluşuna utanır, Senden hariç yağan her pis yağmur Gökyüzünü ıslatışına utanır, Güneş varlığından utanır, Yıldızlar bir bir silinip gider Gökyüzünden, Ay seni görünce aşkından -aşkımdan- Ortadan ikiye Şak diye yarılır da İki parça olur. Ay iki parça olur sevgili, Gönlüm paramparça… Ben gelemem sevgili; Ayaklarımı kirletir etrafımdaki çamur Ve ben huzuruna O şekilde çıkmaktan Haya ederim, Utanırım sevgili. Yağan yağmur, Dünyayı çamura buladığına utanmıyor; Ben çamurlu bir dünyada yaşadığıma Utanıyorum sevgili. Çamura bulanmış ruhum, Kapkara ellerim-ayaklarım. Kalbim, sevgili, kalbim… Senin sarayına siyah yakışmaz sevgili. Matemli bene yakışır siyah. Senin terk-i dünyandan beri Yaslardayım sevgili. Sana layık olmayan kalbimin siyahı, Libasıma yansıdı sevgili. Sen gel sevgili; Siyah, renklerden oluşuna utansın. “Işıksızlık” dedikleri siyah için; Sen gelsen sevgili, Işıksız bir yer kalmaz kâinatta. Sen gelsen sevgili, Siyahlar parlar alacakaranlıkta. Sen gelsen sevgili, Sen gelsen… Hasret, sevgili, ah hasret! Vuslat, sevgili, ah vuslat! Gönlümün pınarları yetmez mi dünyaya, Gönlünün pınarları yeter. Sensiz bir yağmura ne hacet? Aşkım fışkırırken şu toprağa, Aşkın fışkırırken… Bütün ırmaklarda sen dolaş sevgili, Bütün balıkları sen besle. Gel, o mübarek -Uğruna başlar feda, Uğruna canlar feda- Ellerinle Susuzluğumuzu sen gider sevgili. Bir kırba su bulunur elbet, Beş kıtayı beş parmağına böl, Şehadet parmağını şu kuluna ihsan et sevgili. O kırbayı ben gözyaşlarımla doldurayım, Küre-i arz senin için akan gözyaşlarıyla Taşsın sevgili.  Sen yağsan aslında, Bilirim ki herkes bayram eder. Çiçekler daha bir canlı açar kırlarda, Böcekler daha bir heyecanla uçuşur Yağmurun altında, Hayat daha bir aşkla devam eder koşuşturmasına, Kalem daha bir şevkle koşturur yazmaya. Sen ıslatsan aslında tüm dünyayı, Parıl parıl olur her yer ve herkes. Kara gözler ışığınla kamaşır, Kör gözler nuruna açılır. Ah sevgilim, bir gelsen… Ruhum sana hayran, Ruhum sana muhtaç… Seni bekleyişimdendir Yağmuru sevmeyişim ey sevgili, Senden gayrı Yağmuru bile istemeyişim. Rahmet, Ey alemlere rahmet olan, Ancak alemlere rahmet olarak gönderilen; Rahmet ol bana, Rahmet vesilesi ol, Merhamet ol bana sevgili. Liva-ül Hamd sancağı altında, Sana vaat edilen Makam-ı Mahmud’da… Sen gel, söz veriyorum Islanmak için dışarı koşanların İlklerinden olacağım Elimden geldiğince. Yeter ki sen gel… Yağmur duasındayım, Üstümde yağmurluk, Ellerim toprağa çevrili… Yanımda amcan yok diye Gelmeyecek misin? Amcan kalbimde, Sen kalbimde, Yetmez misin? Yetsen gönlüme, “Yettim!” desen, “Kurumuş topraklara geldim; Yağmur bekleyen, Alev alev yanan coğrafyalara…” Senden başka hiçbir yağmur, Söndüremez yangınımı; Kapkara bulutlara, Kapkaranlık bulutlar ekmeye devam eder. Yağmur diniyor yavaş yavaş Yağmur’um…  Bir sonraki yağmurda Yağman ümidiyle… Arkadaşlarınızla paylaşmak için… Diğer Yazılarımıza da Göz Atın Şebnem Ferah  Sanat & Kültür Hindistan

Derdi Zamanla

Derdi Zamanla Fatma Sena Bark Eylül 15, 2024 Hepimizin derdi zamanla;Hani o asla durmayan ve asla geri gelmeyen,Yerine göre eğilip bükülebilen,Hatta görecelendirilebilen belki amaKatiyen kimselere yetmeyen o zamanla… Ömrümün derdi zamanla;Az ye, az iç ve de az uyu,Yine de fayda etmeyen,Bana mısın demeyen,Damağına bir parmak bal değdiripGerisini kendisiyle götüren o zamanla… Ruhumun derdi zamanla;Hani o tatlı kalp çarpıntısını,O daimi mütebessim bakışları,Gözlere işlenen sevgi hüzmeleriniAnılaştıran o zamanla… Gönlümün derdi zamanla;Bir eyaleti, bir mekanı,Bir evi, bir ormanı,Bir yemeği, bir çadırı,Bir fotoğraf karesini,Aynı yerlerde dolaşmayıHüzne bulayan o zamanla… Benim derdim zamanla;Hani o en leziz anlarda,Dursun istediğin insanlarla,Sonsuz olsun dediğin anıdaSu gibi akıp giden o zamanla… Arkadaşlarınızla paylaşmak için… Diğer Yazılarımıza da Göz Atın Şebnem Ferah  Sanat & Kültür Hindistan

Yalnızlık

Yalnızlık Ayşe Zehra Erdoğan Ağustos 15, 2024 Sen ne kadar mutlu hissetsen de kendini,  Hayatın içinde, attığın her adımda yalnızsın. Durdurak bilmeksizin akıp giden zamanda, Yastığa başını koyduğun zaman, yalnızsın. Duvarlar arasında sıkışıp kaldığında, Ruhunun sesini duyduğun anda, Kıyamet durağında beklerken,  Anan, baban, nerede? İşte tam o sırada, kalabalıklar içinde yalnızsın. Arkadaşlarınızla paylaşmak için…​ Diğer Yazılarımıza da Göz Atın Şebnem Ferah  Sanat & Kültür Hindistan

Sensizliğin İzleri

Sensizliğin İzleri Nermin Yetkin Temmuz 15, 2024 Ağır geliyor bana sen olmak bile.Burası eski değil, yeni olamayacak kadar da taze.Soluduğu hava, ağır gelir mi insana?Düştüğümde sığınacağım liman nerede, ha söyle bana! Madem yanılacaktı insanoğlu hep,Ne diye çıktı içinden koca gül bahçesi?Ben mi şaşırdım yolumun uzunluğuna?Yoktu ki yanımda beni benden alan bir yar, bir ana… Konuşmak yetmedi be baba!Taşıdım içimde eski mapusluğumu;Tekrara sarmanın verdiği delirmenin kıyısı;Sandım ki bu şehir sarar beni.Saracak çok şey varmış bu dumana… Gayemin güzelliğini idrak edemeden sordum bahçıvana,“Gözyaşımdaki saklı nedir?”Acıyı tatlı eden dudaklarıma,Aldı beni, olamadan renklerin en güzeli.Meğer yanımdakilermiş beni cevher eden deli!Kıpır kıpır edermiş kapı aralığındaki güzel bahaneler. Beni derbeder eder seni bulamadan,Göçüp gitmek, sandaldan gelen tıkırtılardan.Selam söyleyin kokusu kalmış yollardan!Hoş ki olduran ben değilmişim, gönlümde bir yer edinmişsin,Öyle söyledi yansıyışımdaki sensizliğin izleri. Arkadaşlarınızla paylaşmak için…​ Diğer Yazılarımıza da Göz Atın​ Şebnem Ferah  Sanat & Kültür Hindistan

Şafak Yağmuru

Şafak Yağmuru​ Betül Tosun Haziran 15, 2024 Kimse bulamıyor sen olmayınca baharı Umutla bekliyorlar her yıl lalezarı Gece ölünce renklerin, bir şafağı fısıldıyor Sen şakrak çalıyor, gökyüzü yağmurları Yeryüzüne çehrenin huzu yansıyor Zira herkes seninle görüyor Gülizar’ı  Ebemkuşağı büyülü besteni melodiyle döküyor Bütün alem seninle buluyor aslında Nevbahar’ı Arkadaşlarınızla paylaşmak için…​ Diğer Yazılarımıza da Göz Atın​ Şebnem Ferah  Sanat & Kültür Hindistan

Adalet

Adalet Ayşe Zehra Erdoğan Şubat 15, 2024 Onlar için adalet üç heceden ibaretti. Köşe bucak kaçtıkları sokaklardı. Susmaktı, susturmaktı adalet. Şu üç kuruşluk dünya için şerefini satmaktı. Fakat ilahi adalet de vardı elbet. İşte o adaletten kaçamazsın. Nereye kaçarsan kaç yakalanırsın. Adalet üç hece olmaktan çıktı şimdi… Kimse susmayacak, susturamayacaktı bizi. Sonsuz mutluluk yakındı şimdi… Arkadaşlarınızla paylaşmak için…​ Diğer Yazılarımıza da Göz Atın​ Şebnem Ferah  Sanat & Kültür Hindistan

Beyaz Gece

Beyaz Gece Miranda Ekim 15, 2023 Beyaz bir gecenin Kızıllığında saklı senin adın Göğe baksan göreceksin Bakmıyorsun Utancından toprakla Arkadaş olmuş gözlerin Sevdalısın ey çocuk Gözlerini al Ve git bu şehirden Belki göğün dağlara değdiği bir yerdir aradığın Kendi zirveni bulamıyorsan Zirvesini bulmuş olan bir dağa çık O yardım etsin sana O saklasın seni içinde Biliyorsun ki bu aşk Herkese yeter Taşımak istersen Sana bir bulut vereceğim O bulut senin olacak Sen, o bulutun olacaksın Ağır olacak tadı Yağmurlar kadar ağır Ağaçların çıplak dalları kadar Ağır ve ince Sen soyunmak nedir Bir aşka  Bilir misin Ağaçlar bilir Onlar susar Sessizliğin acı tadını duyumsarlar Köklerinde Bir ağaca hiç sarıldın mı Ben aşkımı bıraktım  Dallarında kirazlar vardı Kanlı göz yaşları Ancak böyle güzel olabilirdi Kirazların yakuttan bir tadı Kirazların azdan umdukları Bir adı vardı Yanaklarım onlar sayesinde kızarmadı Yanaklarım  Onlara aşıktı Arkadaşlarınızla paylaşmak için…​ Diğer Yazılarımıza da Göz Atın​ Şebnem Ferah  Sanat & Kültür Hindistan

Yaşın On Dokuz

Yaşın On Dokuz Esma Baysal Eylül 15, 2023 Yaşın on dokuz Ama bulutlarından toprak yağıyor Kitabın, ayracını kaybetmişçesine sayfalarına bakınırken Çöpten topladığın kağıtlardan Mavi laleler yaptın  Siyahtaki yeşili göremediğin yıllara inat Yerden gökyüzüne çakılırken Çimen kokusuna hasret kaldın Bahçendeki ağaç çürük elmasını çiğnerken Öylece bakakaldın Yelkovanı akreple karıştıran sen Son perdeye yaklaştın sandın Daha ehliyetini alamamış bir gönül iken Yumak gibi yuvarlandın Anla artık Yaşın on dokuz Yine burcu burcu ham kokarken Soluk soluğa kaldın Kapından süzülen orkestraya Hırkanı asmadın Oysa ki müebbet kokulu günlerinin Kalaycı olduğunu unuttun  Sustun  Ama göremedin Baktın Ama dinlemedin Kendinden kendine kaçarken Yine ışıkları yakmayı beceremedin Olsun Yaşın on dokuz Arkadaşlarınızla paylaşmak için…​ Diğer Yazılarımıza da Göz Atın​ Şebnem Ferah  Sanat & Kültür Hindistan

Hasretlik Cereyanı

Hasretlik Cereyanı Fatma Sena Bark Mayıs 15, 2023 Özledim Öyle ki Hasretin kaburgalarımı kırıyor artık Aldığım nefes batıyor içime Gözlerimin aradığı o yol sensinUfacık bir görebilsem yetecek belki Ama hiçbir kavşak getiremiyor Ulaştıramıyor beni sana Farklı bir şey bu Sadece özlemek değil Kollarım dile gelse Sen bile şaşırırsın nasıl hasretler sana Sen hiç kendini özlemedin ki Anlayamazsın bunu Deneme Ama ben sana biraz anlatmaya çalışayım Baktığım yerde senin izlerini nasıl görüyorum Nasıl çağlıyor içim sana Nasıl kamaşıyor kalbim  Cereyan çarpmış gibi Seni hissedince hemen yanı başımda Sanki o çiçeğin yaprağına az evvel sen dokunmuşsun Senin kokun geçmiş bu koridordan benden önce Adımların yankı yapmış bu kaldırımlarda Çok buradasın sen Bendensin Ama çok eksiksin hayatımda Bu kadar benimleyken buralarda olmamanın tarifi yok Bunu ben bile anlatamam sana Sana son sarılışım gelince aklıma Gözlerimin dolmasını açıklarım Ama yakınım olup  Uzağımda bulunmanın yürek sızısını  Açıklayamam Hep Mecnun’u konuşuyoruz ya genelde Ben Leyla’nın ne hissettiğini Senin bana bakan gözlerinle anıyorum Böyle sevilmiş demek ki Diyebiliyorum Cüretkar gelecek belki sana ama Hissedebiliyorum da Toprağın en dibini görmüş hissederken, Kaburgamdaki kırıklar arasında, Bir filiz baş verir. Senin sesin kulağıma çalınınca, O filiz çiçek açar. Senin izlerini hayatımda buldukça İz düşümü gibi Sanki az evvelimmişsin gibi Kalbim bir ritim sana kayıyor gibi Delilikse delilik Özledim işte Çok özledim Cümlelere savaş açasım gelir, Sana seni anlatmadaki yetersizliklerinden. Normalde harfler yan yana gelse  Çok şey söylerler belki ama, Acizliklerinden olsa gerek, Belleri bükülüyor. Lakin harflerle dostum bu aralar Her birine sen sevgisini işledim Daha bi zarifler artık gözümde Lafı dolandırmayacağım Manolyalar diktim sana gelen her yol başına Onlar solmadan Kokuları kaybolmadan Gel buluşalım Arkadaşlarınızla paylaşmak için…​ Diğer Yazılarımıza da Göz Atın​ Şebnem Ferah  Sanat & Kültür Hindistan