Yaşın On Dokuz

Yaşın on dokuz

Ama bulutlarından toprak yağıyor

Kitabın, ayracını kaybetmişçesine sayfalarına bakınırken

Çöpten topladığın kağıtlardan

Mavi laleler yaptın 

 

Siyahtaki yeşili göremediğin yıllara inat

Yerden gökyüzüne çakılırken

Çimen kokusuna hasret kaldın

Bahçendeki ağaç çürük elmasını çiğnerken

Öylece bakakaldın

 

Yelkovanı akreple karıştıran sen

Son perdeye yaklaştın sandın

Daha ehliyetini alamamış bir gönül iken

Yumak gibi yuvarlandın

Anla artık

Yaşın on dokuz

 

Yine burcu burcu ham kokarken

Soluk soluğa kaldın

Kapından süzülen orkestraya

Hırkanı asmadın

Oysa ki müebbet kokulu günlerinin

Kalaycı olduğunu unuttun 

 

Sustun 

Ama göremedin

Baktın

Ama dinlemedin

Kendinden kendine kaçarken

Yine ışıkları yakmayı beceremedin

Olsun

Yaşın on dokuz

One Response

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *